Nesnelerin İnterneti-Internet Of Things (2)

Nesnelerin interneti, belirli alanlarda çeşitli teknolojilerin kullanılarak bilgi alınmasını sağlayan, değerli bilgi üretebilen ve karşılıklı bilgi alışverişi yapabilen akıllı nesnelerin bir ağ çevresinde birleştirilmesi olarak tanımlanabilmektedir.
J. Belissent´e göre; “Nesnelerin interneti, bilişim teknolojilerini kullanarak bir yerleşim yeriyle ilgili güvenlik, sağlık, ulaşım gibi hizmetlerin daha verimli kullanılabilmesine imkan sağlayan sistemdir”.
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ne göre; “Nesnelerin interneti, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerden her türlü nesnenin bağlantı kurabilmesidir”.
Nesnelerin interneti kavramı ilk defa 1999 yılında, MIT Auto-ID Center çalışanları tarafından önerilmiş ve RFID teknolojisi kullanılarak çeşitli laboratuvar çalışmaları yapılmıştır. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından 2005 yılında yayınlanan rapor ile de bu kavram resmen kamuoyuna duyurulmuştur.
Yapılan geliştirme çalışmaları ile her beş yılda bir, internete bağlı cihaz sayısı ve kişi başına düşen cihaz sayısı katlanarak artmaktadır. 2020 yılı için yapılan tahminlere göre, dünya nüfusu temel alınarak internete bağlı cihaz sayısının yaklaşık olarak 50.000.000.000 olacağı öngörülmektedir.
Nesnelerin interneti teknolojisi, Radyo frekansı (RFID) ile tanımlama, makineler arası haberleşme (M2M) ve yakın saha haberleşmesi (NFC) olmak üzere 3 farklı yönteme dayalı çalışmaktadır.
Radyo frekansı ile oluşturulan sistemde, nesneler birbirinden bağımsız, ayrı ayrı ve otomatik olarak tanınmaktadır. Nesneden veri alınması, depolanması ve gönderilmesi için elektromanyetik yongalardan ve vericilerden faydalanılmaktadır. Makineler arası haberleşme, bilgisayar niteliği olmayan akıllı cihazların kablolu veya kablosuz olarak birbirleriyle iletişim kurmasıdır. Yakın saha haberleşmesi ise, radyo frekansı yönteminin akıllı telefonlara uygulanmış halidir.
Nesnelerin interneti, gelişmiş yapısının içerisinde çok farklı bağlantı ve haberleşme teknolojilerini barındırmaktadır. Bu teknolojilerden en çok kullanılanları, GSM/GPRS, Wi-Fi, Bluetooth, Zigbee ve 6LoWPAN’dır. Bu teknolojiler, odaklanma alanı, sistem kaynağı, pil ömrü, ağ boyutu, ağ veri genişliği gibi bazı özelliklere göre farklılıklar göstermektedir. Maliyet ve rahatlık açısından Bluetooth teknolojisi, hız ve esneklik açısından Wi-Fi teknolojisi, ulaşılabilirlik ve kalite açısından GSM/GPRS teknolojisi, dayanıklılık, maliyet ve güç açısından ise Zigbee teknolojisi yaygın olarak tercih edilmektedir.
Nesnelerin interneti sayesinde geleneksel şehirler, daha tempolu ve planlı yaşama ayak uyduran akıllı şehirlere dönüşmektedir. Nesnelerin interneti üzerine Gartner Inc. tarafından yapılan araştırmalara göre, akıllı şehir kullanımının 2020 yılına kadar 9.700.000.000’a çıkacağı tahmin edilmektedir. Nesnelerin interneti ile insanların enerji, zaman ve maddi konularda daha fazla tasarruf edecekleri, bu teknolojinin hayatın bir parçası haline geleceği de görülmektedir.
Akıllı şehirlerin trafik sistemlerinde anlık veya geleceğe dönük tahmini trafik yoğunluğu bilgilerinin oluşturulması ve yönetilmesine yönelik uygulamalar, trafik yoğunluğunu okuyan araçların şoförün yakınlarına biraz gecikme olacağı ve varış yerine ne kadar mesafe kaldığı bilgisini kısa mesaj olarak gönderen uygulamalar, varılacak bölgedeki mevcut park yerlerini ve bu park yerlerine ait doluluk oranlarını gösteren uygulamalar gibi çok farklı amaçlar için bu teknolojiye sahip uygulamalar kullanılmaktadır.
Bununla beraber ev ve işyerlerinde de akıllı sistemler ile hızlı bir dönüşüm yaşanmaktadır. Örneğin, ev içerisindeki müzik sisteminin ev sahibinin içeri girmesi ile çalışmaya başlaması, aydınlatma ve elektrik prizlerinin uzaktan kontrol edilebilmesi, ısıtma veya soğutma sisteminin araç ile konuşarak mesafe bilgisi alması ve ısısını ayarlaması, buzdolabı içerisindeki eksiklerin ev sahibine ve markete eş zamanlı olarak bildirilmesi, akıllı televizyonların program tercihlerini öğrenip buna uygun öneriler sunması, sabah uyanma ve akşam eve gelme saatinde çay suyunu ısıtan cihazın otomatik olarak çalışması gibi kolaylıklar ve kişiselleştirmeler bu sistem sayesinde mümkündür. Nesnelerin interneti teknolojisindeki gelişmeler, gelecek 10 yıl içerisinde bireylerin üretkenliğini artıracak ve birçok akıllı sistem ve giyilebilir teknoloji ile entegre olarak yaşamı daha yönetilebilir kılacaktır.
Tüm faydalarının yanında nesnelerin interneti, bazı riskli durumlara da yol açmaktadır. Birbirlerine bağlı cihazlar ile bireylerin sosyal hayatını internet üzerinden her an kayıt altına alıyor olması, ortaya çıkacak veri miktarını inanılmaz derecede artıracak ve bunun yanında ortaya çıkan bu değerli verilerin gizliliği ve güvenliği de önemli bir konu olacaktır.
Güvenlik konusunda araştırmalar yapan Proofpoint şirketi, 2014 yılında 100.000’in üzerinde akıllı televizyon, buzdolabı ve internete bağlanabilen akıllı cihazın “zombi cihazlar” olarak kullanıldığı bir siber saldırıyı ortaya çıkarmıştır. Kötü niyetli yazılım uzmanları “Thingsbot” adını verdikleri bir yöntemle, bu cihazları kullanarak 750.000 zararlı yazılımı internet kullanıcılarına e-posta olarak göndermişlerdir.
2007 yılında, dönemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, güvenlik kaygısıyla kalp pilinin kablosuz bağlantı işlevini devre dışı bıraktırdığını açıklamıştır.
UYARI: Bu makale, Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Mehmet Selçuk Batal´a ait Nesnelerin İnterneti Tabanlı Akıllı Şehir Teknolojileri ve İyi Uygulamalar konulu tez çalışmasından alıntılanmıştır ve tüm yasal hakları yazarına aittir. Kaynak gösterilse dahi yazarın izni olmadan kopyalanması, çoğaltılması ve tekrar yayınlanması yasal olarak suç teşkil edecektir.